Ada, İlişkiler ve Sürpriz Tişörtüm

Yazın son gününden selamlar,

2024 yazını da bitirdik ne diyorsunuz?

Hiçbir zaman yaz insanı olmadığım için çok üzülmemekle birlikte yetişkin hayatında yazların o kadar da kocaman bir mevsim olmadığını fark etmenin burukluğu benimle...

Geçenlerde daha önce hiç duymadığım bir film izledim. Şu sıralar popüler oldu galiba. İsmi "Ada". Baş rollerinde Türkan Şoray ve Rutkay Aziz var. Görüntü kalitesini iyileştirdiklerini tahmin ediyorum. Doğruyu söylemek gerekirse bu kadar iyi bir film çıkacağını beklemiyordum.

İstanbul görüntüleri, vapur sahneleri çok güzeldi. Çok tanıdıktı. Vapurda içeride otururken, ruhu basan fikirleri rüzgarla dağıtmak için dışarıya çıkıp kış soğuğunda o buz gibi havanın surata çarpmasıyla biraz ferahlama hissinin resmen bir sahnesi vardı.

Rutkay Aziz inanılmaz bir auraya sahipmiş gençliğinde. Sadece yakışıklılıkla açıklanamaz bu. Türkan Şoray ile birbirlerine çok yakışmışlar. Filmdeki karakteri bana bazı çağrışımlar yaptı. Hayatta çeşitli ideallere, çizgilere sahip oluyoruz. Bazen onlara sahip çıkabilmek için başka şeyleri feda etmek gerekiyor. Filmde bir ilişki feda edilmiş fakat Rutkay Aziz'in karakteri yaşantısından memnun çünkü kendisi olabilmeyi başarmış.

İkili arasındaki diyaloglar ve aslında "fazla" histen bittiğini düşündüğüm ilişkileri için de ayrıca bir kapı açıyor zihnimde. Bana kalırsa Türkan Şoray, Rutkay Aziz'in kendisi gibi hissettiğinden emin olsa bu ilişkiyi farklı nedenler göstererek bitirmezdi.

Öte yandan Rutkay Aziz zaten kendince en çoğunu, en yaşayabildiği aşkı yaşıyor ve yansıtıyordu. Herkesin sevgisini yaşama biçimi farklıydı değil mi? Peki bu kabulleniş nerede başlardı?

Fazla his demem bu aslında. Eğer Türkan Şoray yani Eser bu kadar çaresizce aşık olmasaydı kocasına zaten onun sevgisini, ilgisini ve ada hayatını yeterli bulacaktı. Oysa belki bu halde onu ideallerinden bile kıskanıyordu. E kocası da Türkan Şoray'a gerçekten aşıksa şehir hayatını tercih etsin o zaman karşı argümanı gelebilir. Ona da cevabım var. Zaten bu kişi kendini bu kadar eğip bükebilen bir karakter olsaydı bana kalırsa Türkan Şoray ona aşık olmazdı.

Kısacası bu tür ilişkilerde hayranlık duyduğumuz karakteristik özelliklere iyi bakmakta fayda var. Bizi ürkütecek, kaçıracak, kaygı uyandıracak olanlar oralarda gizli olabilir. Tabii bu sadece benim çıkarımım siz doktor tavsiyesi almadan kullanmayın ve filmi izlerseniz bana ulaşın. Tartışalım.

Üstümde en yakın arkadaşlarımdan birinin Urla'dan 20 liraya aldığı bir tişört var. Önünde kocaman bir Selda Bağcan, arkasında ise Ahmet Kaya fotoğrafı bulunuyor. Yangın efektiyle birlikte. "20 liraya tişört mü kaldı ayol evde giyeriz" diye beni ikna etti. "XXL al bari" diyerek elbise formuna getirdim. Ankara'da 3 kişide bu tişörtten mevcut. Tişörtümün fotoğrafını meraklısıyla paylaşırım.

Sinema eleştirmenliği yapıyormuşum gibi durmasın diye çizgimi belli edeyim dedim.

Sevgiler!