Avokado ile bir date
- ekinbasbuga
- 23 Haz 2023
- 2 dakikada okunur

Merhaba. Zaman içerisinde her insanın manyaklar gibi komik olduğunu fark ettim. Böyle başlamak bile bende kahkaha atma isteği uyandırdı. Gülmelere doyamazsın ya bazen ama nasıl anlamsız nasıııl. Okulda -genellikle lise zamanlarında- hoca kızmasın diye kendini sıktıkça çıldırarak gülesin gelir hani, arkadaşına bakamazsın, heh tam öyle bir gülmeler. Çevremdeki bazı kişilerden bu sebeple bahsetme kararı aldım. Bu serimiz başlasın. Beraber gülelim. Söz konusu yazılar çevrem tarafından okunacağından bir illüzyon yaratmak mecburiyetindeyim. Gerçekle kurgu karışmalı. Yani her yaşanan gerçektir sözü veremiyorum. Belki de gerçektir.
Mesela, bu anlatacağım kişinin ismi avokado olsun. Caz okumasından etkilenip büyük hayallerle konuşmaya başladığım avokado first date'imizde bana kaval çalmıştı. Kaval dediğime bakmayın cahilliğimden böyle söylüyorum. Üflemeli, ağaçtan yapılmış blok flüt boyutlarında bir enstrüman, ismini bilmiyorum maalesef. Eyvallah hocam dedim "baya hoşmuş bu". "Öyle" dedi. "Bunu alıyorum ormana gidiyorum". Derin bir sessizlik... "Hangi ormana?" Şu an mantıklı soru buydu çünkü. Avokado normal, kaval normal, orman normal de hangisi olduğu kaldı. Napacaksın sen de mi gideceksin? Neyse avokado büyük bir ciddiyetle ormanı anlattı. Söyleyemiyorum çünkü belki karşılaşırsınız. Kavaldan istediği performansı alamayan avokado bu sefer kontrbas çalmaya karar verdi. Dev gibi bir enstrüman bu sefer. Avokadonun belli ki ayarı yok. Her tuşa basacak. Piyano falan var onu da çalabiliriz dedim ama yok "bir daha nerede kontrbas göreceksin çalayım sana" dedi. "Niye görmeyeyim hayatımdaki kaval çalan tek kontrbasçı sen misin yavşak" demedim asla. Şehir hayatında yaşadığımızı ve caz sevdiğimi kibarca hatırlattım. Kontrbas seansı bitince kitaplardan konuşmaya başladık. Literatür taraması dışında eline kitap almamaya itina ettiğini belirterek Ahmet Say hakkında konuşmayı reddetti. Orada bir koptuk, bir yıprandık. İçimizde ölen bir şeyler oldu. Buna karşın kendisinin beni yüzeysel bulduğunu da her cümlemin sonunda tepki olarak söylediği "falan" kelimesi ile anladım. Bir örnek verelim. İş başvurusunda bulundum diyorum "FALAN" diye büyük bir kelime geliyor sonuma. Kaşlar kalkmış, gözler bana dikilmiş bir vaziyette. Tabii ben başta soru işaretleriyle doluyken, gülmemeliyim asla gülmemeliyim diye kendimi sıkmaya başlıyorum "falanlar" çoğaldıkça. Neden bu kadar garip buluyorsun diyorum. "Sana LinkedIn'den bildirim geliyor abi" diyor bana avokado. Vay be diyorum kendime, sana LinkedIn'den bildirim geliyor Ekin, nasıl yüzeysel bir köpeksin. Avokadoya ilişkin anlatılacak ve söylenecek çok şey var fakat noktalamam gerekiyor. Bazen böyle kaval falan. Sevgiler.


Yorumlar