top of page

Kadın olmak üzerine -tırnakçılık özel-

  • ekinbasbuga
  • 20 Haz 2023
  • 2 dakikada okunur

ree

Birtakım özel günlerin üst üste gelmesi sebebi ile bir türlü kendimi ait hissedemediğim kadınsal alanlarda faaliyet gösterme imkanı bulduğumu garip bir cümle ile ifade etmeliyim. Öncelikle tırnak müessesinden başlamalıyım. “Tırnakçı” dediğim için babam “hırsızlara söylenir o başka kelime bul” diye uyarmış olsa da “nailbar” dan daha samimi durduğu kanaatindeyim. Lütfen tırnak artisti emekçilerimiz üstüne alınmasın sadece kelime şakası. Abicim 30 saat renk seçtikten sonra manikürün tam ortasında saate bakıp hayatımı sorgularken fark ettim ki biz kadınlar hasta mıyız? Hangi erkek tırnaklarına ilişkin 30 saniyeden uzun süre düşünüyor ve 5 dakikadan fazla zaman harcıyordur? Saatler sürüyor bu tırnak işi ya saatler. Kimsenin de umrunda değil bu arada tırnaklarımızın oval törpülü olup inci tozuyla parlaması, kendimiz görüyoruz. Canım ellerim canım tırnaklarım falan yapıyoruz. Erkeklerin zaten bu konuya ilişkin yorumu olmasını esefle kınıyorum. Evet esefle. Evet tarafımdan. Neyse efendim tırnakçımda 5500 renk seçeneğiyle beynimi yaktıktan ve tırnağımın şekline karar verdikten sonra 3 saat geçireceğimiz tırnak artistimiz ile hayat üzerine biraz konuşurken ve çevredekilerin sohbetlerini dinlerken bunun sadece bakımla alakalı olmadığını yavaş yavaş fark ediyorum. Kimisi anlatıyor kimisi anlatmıyordu ama orası self relaxiton alanı gibi bir yerdi. Yani tırnağım düzelsin hayatım düzelsin gibi bir motto değildir herhalde ama bu süreçte bir ufak kişisel sorgulama olduğuna inanıyorum. Bilinçli veya bilinçsiz. Bunun da sebebi yine teknoloji aslında. Ellerinizi kullanamıyorsunuz, yani telefondan uzaksınız birkaç saat. Hiçbir şey tüketmeden, izlemeden, dinlemeden, sosyal medyaya bakmadan geçen bir zaman dilimi. Bizler gibi tüketmeyi hayatının temelinde yaşayan insanlar için aslında kaygı verici. Öte yandan, kalıcı ojeye ilişkin sağlık tartışmaları sürüyor. Kanserojen madde içeriyor diyen var, kurutmada kullanılan uv ışınlarına ilişkin bir ton söylenti var zaten. Ne bilimsel açıkladım ama. Okuyun kardeşim ben de burada felaket tellallığı yapamam. Neyse, yok temiz olsun manikürümü yaptırır ojemi kendim sürerim diyorsan da hem zamanın hem becerin olacak. Ne bu standartlar ojesiz de gezerim diyorsan da bakımsızlıkla hem cinslerin tarafından suçlanacaksın. Erkeklerin de elbet yorumları olacak ama dediğim gibi onları katmıyorum çünkü aynı bakımı kendileri yapmıyorlarsa neden karşı cinse ilişkin yorumları bizler için kabul edilebilir olsun. Olamaz. Bakımlı olmak elbette herkes için hayatı güzel yaşamaya ilişkin ipuçlarından biri. Nihayetinde kendimize değer verdiğimizin, kendimizi sevdiğimizi görmenin ve göstermenin bir parçası. Bu haliyle çok da anlamlı buluyorum. Fakat neden bakımlı olmak trendlere dayanıyor? Bu yazıyı kuaförde sıra beklerken yazmam da inanılmaz bir ironi. Bir yerinden düzene ayak uyduracağız, ama kendimizce olmalı bu. Canımızın istediği gibi. Birileri öyle yapıyor, öyle influence ediyor diye değil. Biz öyle uygun gördüğümüzden. Böyle işte. Sevgiler.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Ankara

Geçen haftadan beri Ankara’daydım. Annemle Behzat Ç’nin son sezonunu izledik. Denk geldi orada izlemek. Son sezonu birlikte bi linç etsek...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page