top of page

Saçma Sapan Mülakatlar

  • ekinbasbuga
  • 30 Ağu 2023
  • 2 dakikada okunur

Buradan tüm İK'cı dostlarıma selam olsun. Pek dostum yok da düşmanım olabilir diyormuşum, şaka. Yakın zamanda yaşadığım akıl tutulması yaşatan mülakatı anlatayım diye düşünürken biraz İnsan Kaynakları departmanlarına da sallayayım dedim. Malum yolumuz oralardan da geçti. Bana öğrettiği şeyler sıralı liste:

Güler yüzlü olup herkesin arkasından sallarlar, öyle böyle değil ama küfür kıyamet. Diğer departmanların -özellikle kendileri üzerinde güç sahibi bir departman varsa- işe yaramaz bir departman olduğunu savunurlar. Çok çamur atarlar, olur da onların eksikliklerini ortaya çıkaracak gibi olursanız sizi büyük harcarlar. İşleri bir türlü hak ettiği saygıyı göremediği için kompleks sahibi olurlar ve şirketin ne iş olsa yaparız abicisi olurlar. Öyle olmazlar da olmak zorunda kalırlar. Çok yalan söylerler. Tüm bu isimsizliklerine karşın kendilerini patron zannederler. Güç zehirlenmesi yaşarlar. Güç de güç olsa. Şirket için önemli bir insanın işe alımında karar mercii olan bu departmanda diğer departmanlara kıyasla yeterince kalifiye insan görememek de oldukça şaşırtıcıdır. Her neyse.

Hepimizin bildiği ve başarılı olduğunu düşündüğüm bir şirketle aylardır devam eden bir işe alım sürecim vardı. Geçenlerde aradılar ve mülakata davet ettiler. Fakat engelli kadrosu gibi bir şeyden söz edildi telefonda. Ben de diyabet hastası olduğum için bunun kast edildiğini düşündüm. Fakat hastalığımın kadro alımı için yeterli oranda olmadığını biliyordum, zaten rapor da almamıştım. Telefonda bunları ifade etsem de mülakat organize edildi.

Mülakatın başında bu konu hiç açılmayınca bir süre sonra ben kendimce açıklama gereği duydum. "Yani bu arada benim engelli raporum yok ayrıca hastalığım şöyle şöyle" derken, karşımdaki kişilerin yüzleri değişti. "Engelli misiniz?" minvalinde tam anlayamadığım bir konuşma ardından bambaşka bir departman için beni aramış oldukları ve engelli kadrosunun da konuyla hiç ilgisi olmadığı ortaya çıktı. Gülsem mi ağlasam mı? Girince ayrıcalıklı ve başarılı olacağıma inandığım şirketin İnsan Kaynakları departmanı, CV'mi canı sıkılana atıp mülakat organize etmiş anlaşılan. Bana da bilgi vermek yok bu arada, "biz sizinle şu departman için görüştük ama bu departmanla bir mülakat organize ediyoruz" diye. Dahası bir de beni engelli kadrosu falan dileniyormuşum gibi saçma sapan garip bir duruma düşürdüler. Hastalığımı falan anlatmak zorunda bıraktılar.

İşin kısası gözümüzde büyüttüğümüz şirketleri, kurumları büyütmeyelim. Her yer vasıfsız ve işini özensiz yapan insanlarla kaynıyor. İkincisi, İk'cılarla ters düşmeyelim ve egolarını zedelemeyelim mazallah patrondan çok patronculuk yapmalarına engel olursanız tadları kaçabilir.

Bazen böyle işte. Sevgiler.

ree

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Ankara

Geçen haftadan beri Ankara’daydım. Annemle Behzat Ç’nin son sezonunu izledik. Denk geldi orada izlemek. Son sezonu birlikte bi linç etsek...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page